Kanser ve kalp damar hastalıklarında check-up’ın önemi
Teknolojinin sıhhat dalında yaygın olarak kullanılması teşhis ve tedavi yollarında birçok kolaylığı da beraberinde getirdi. Bilhassa sistemli sıhhat taramaları; şahısların mevcut sıhhat durumunu ve potansiyel risklerini değerlendirip, bilhassa kanser ve kalp damar hastalıkları üzere hayati risk taşıyan durumlarda vaktinde harekete geçilmesine ve önlemeye imkan sağlamaktadır. Check-up ile ilgili detayları İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Yiğit anlattı.
Check-up taramalarında alanında uzman doktorlar eşliğinde yaş, cinsiyet aile hikayesi üzere ferdi özellikleri dikkate alarak şahsa mahsus olacak halde yapılması gereken testleri belirliyoruz. Kanser, akciğer ve kalp hastalıkları, diyabet, hipertansiyon, karaciğer ve tiroid hastalıkları üzere birçok kronik hastalığa erken periyotta teşhis konulmasını ve ilgili uzmanlara yönlendirerek sürecin takibini sağlıyoruz.
Günümüzde hala değerli bir toplum sıhhati sorunu olmaya devam eden kanser hastalığı check-up sıhhat taramalarında sıkça gündeme gelmekte ve hastalarımızdan bu istikamette birçok soru almaktayız.
Güncel epidemiyolojik çalışmalarda kanser hastalığının görülme sıklığının arttığı bilinmekte ve genel olarak toplumda en sık akciğer kanseri, bayanlar özelinde ise göğüs kanseri görülmektedir.
Küresel bir sıhhat sorunu olan kanser hastalığının tüm mevt nedenleri ortasında 2. sırada olduğu kabul edilmektedir. Tüm hayat süreci içerisinde 5 bireyden bir adedinde rastgele bir kanser gelişeceği öngörülmektedir. Dünya Sıhhat Örgütü datalarına nazaran, 2025 de kanser tanısı alması beklenen 21.3 milyon insan olduğu ve bu sayının ne yazık ki 10 yıl içinde 27 milyona yükseleceği kestirim edilmektedir.
Öncelikli olarak; ömür üslubu değişikliği (sigara, alkol tüketimi; yetersiz fizikî aktivite, fazla kilolu olmak, obezite gibi), Hepatit B ve HPV üzere enfeksiyonları önlemek, etraf kirliliği ve radyasyon ile gayret tüm sıhhat örgütlerinin üzerinde durduğu temel önleyici yaklaşımlardan bazılarıdır. Her vakit ehemmiyetini vurguladığımız erken teşhis ve tedavi süreci kanser nedeniyle yaşadığımız kayıpların önüne geçmek için de epey kıymetlidir.
Check-up sıhhat tarama programlarının, başvuran şahısların genel durumunu kıymetlendirme ve potansiyel riskleri belirleme ismine yararlı olduğunu uzun müddettir bilmekteyiz. Kanser açısından primer önleyici yaklaşıma katkı sağladığını ve beraberinde erken teşhis imkanı sağlayarak kanser kaynaklı meydan gelen sıhhat yükünü azalttığını mevcut deneyimlerimiz ve bilimsel datalar sonucunda görmekteyiz. Japonya’da yapılan şimdiki bir kohort çalışması bilgilerinde; yıllık sistemli sıhhat denetimi yaptırmayanlar ve poliklinik hizmeti almayanlarda kanser insidansı ve ileri evre kanser görülme riskinin artmış olduğu gösterilmiştir.
Tarama programlarında yapılan kimi temel kan, idrar ve dışkı testleri, akciğer grafisi ve karın ultrasonu üzere görüntüleme testleri ve gereksinim durumunda planlanan birtakım ileri görüntüleme usulleri, endoskopik ve kolonoskopik görüntülemeler; akciğer, göğüs, prostat, mide ve barsak, rahim kanserleri üzere toplumda en sık görülen kanserleri erken periyotta tespit etmede ve risk faktörlerini belirlemede kıymetli yarar sağlamaktadır.
Bu nedenle, önemli birtakım hastalıkların daha ortaya çıkmadığı devirde riskleri azaltmak ve şimdi farkında olmadığımız erken devirdeki hastalıkların vaktinde teşhis ve tedavileri için bu tıp check-up ve rutin sıhhat denetimlerini mümkün olduğunca herkesin aksatmadan doktorları tarafından belirtilen sıklıkta yaptırmalarını öneriyoruz.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
