Kalp sağlığını korumak için 5 altın öneri!
Kalp ve damar hastalıkları nedeniyle dünyada yılda 20 milyonu aşkın insan hayatını kaybediyor. Türkiye’de ise tüm ölümlerin yüzde 40’ı kalp ve damar hastalıklarına bağlı olarak gelişiyor. Kalp sıhhatini olumsuz etkileyen faktörleri bilmek ve bu risk faktörlerinin ortadan kaldırılmasını sağlamak, kalp sıhhatini muhafazada kıymetli ölçüde etkili oluyor. Memorial Ankara Hastanesi Kardiyoloji Kısım Lideri Prof. Dr. Ali Oto, “13-24 Nisan Kalp Sıhhati Haftası” hasebiyle, kalp sıhhatini korumak için dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.
Kalp ve damar hastalıklarının gelişiminde temelde bir genetik yatkınlık da bulunuyor. Erkeklerde kalp hastalıklarının görülme riski bayanlara nazaran daha yüksek olabiliyor. Bayanlar menopoz periyodundan sonra 10 yıl farkla bu riski yakalıyorlar. Lakin düzeltilebilir risk faktörlerinin ortadan kaldırılmasıyla kalp damar hastalıklarının ve bunlara bağlı ölümlerin önlenmesi mümkün. Böylelikle çok kıymetli tedaviler yerine daha düşük maliyetlerle alınacak tedbirler, ülke iktisadına de önemli katkı sağlıyor. Bu noktada kalp sıhhatini korumak için risk faktörlerini önlemek gerekiyor.
Kalp sıhhati için dikkat edilmesi gereken 5 değerli kural
1- Sigara kullanmayın
2- Bol bol yürüyüş yapın
3- Sağlıklı beslenin ve kilonuzu denetim altında tutun
4- Kan basıncınızı nizamlı olarak ölçtürün
5- Kolesterol seviyenizi nizamlı olarak denetim ettirin
Kalp ve damar hastalıklarında en kıymetli faktör sigara kullanımı!
Sigara ile kalp ve damar hastalıkları ve vefatlar ortasında matematiksel bir ilgi bulunmaktadır. Türkiye’de hala yaygın olarak, bilhassa de erkeklerde daha fazla sigara kullanma kelam hususudur. Gençlerde de sigara kullanımının arttığı görülmekte. Bu durum kalp hastalıkları konusunda önemli bir riski meydana getirmektedir.
Şişmanlık ve hareketsizlik önemli bir risk faktörü
Sağlıksız beslenme ve hareketsizlik kalp ve damar hastalıklarının gelişiminde kıymetli katkı sağlamaktadır. Şişmanlık hareketsizlikle birlikte ele alınması gereken ve düzeltilebilir değerli bir risk faktörüdür. Kalp ve damar hastalıkları, diyabet, hipertansiyon ve daha birçok hastalık için şişmanlığın yer hazırlayıcı olduğu bilinmektedir. Çağdaş hayatın getirdiği hareketsizlikte oturma eğilimi bu kilo alma eğilimini artırmaktadır. Şayet hareketi artırır ve sağlıklı beslenmeye dikkat edersek, bu sorunun önüne geçebiliriz. Bir öbür risk faktörü de, kan basıncı yüksekliği yani hipertansiyondur. Kalp krizi yahut inme geçiren hastaların yüzde 80’inde kan basıncı yüksek olmaktadır. Münasebetiyle kan basıncını denetim ettirmek ve kan basıncı yüksekse, düşürücü tedbirler almak gerekmektedir. Tabibin verdiği ilaçları nizamlı kullanmak ve önerilen beslenme biçimini uygulamak gerekmektedir.
Günlük tuz tüketimi 6 gramı geçmemeli!
Aşırı tuzlu beslenmemeye dikkat edilmesi gerekmektedir. Sağlıklı ve hiçbir halde risk faktörü olmayan bir kişinin tuzsuz yemesi önerilmemektedir ancak çok tuzlu beslenme doğal olarak sağlıklı değildir. Hiçbir besin öğesinin çok alınması sağlıklı değildir. Ülkemizde tuz tüketiminin biraz yüksek olduğu bilinmektedir. Günlük tuz tüketiminin 6 gramı aşmaması gerekmektedir. Yapılan araştırmalara nazaran, Türkiye ortalaması 18 grama ulaşmaktadır. Tuz tüketimi mutlaka azaltılmalıdır.
Kan yağlarının yüksekliği önlenmeli
Yapılan çalışmalara nazaran makus huylu kolesterol yüksekliğinin, kalp ve damar hastalıkları bilhassa damar sertliği gelişmesi ve ona bağlı rahatsızlıkların meydana gelmesinde değerli bir hissesi vardır. Bu hususta tabibin teklifine uyulmalı ve şayet hasta yüksek kalp ve damar hastalığı riski taşıyorsa, diyabetikse, kalp krizi yahut inme geçirdiyse kesinlikle kolesterol düşürücü ilaçlar kullanmalı ve tabip denetimi ile ilaç kullanmayı bırakmalıdır.
Tüketebildiğimiz kadar güç almamız gerekiyor
Besin alımında çoka kaçılmaması ve her besin kaynağının istikrarlı bir biçimde alınmasına dikkat etmek gerekmektedir. Tüm besin öğelerini bilhassa taze zerzevat, meyve, yağlar ve et üzere besinleri istikrarlı bir biçimde almak gerekmektedir. Doymuş yağ tüketiminin toplam gücün yüzde 10’undan daha az alınması gerekmektedir. Tüketilebilen kadar güç almak gerekmektedir, aksi halde tükettiğinizden daha fazla güç almak kilo alımına da neden olmaktadır. Bunun yanında, şekerli besinlerin tüketimini de azaltmak son derece değerlidir.
Sadece bir hafta değil, her vakit dikkat edilmeli!
Kalp ve damar sıhhatine çocukluktan itibaren dikkat etmek gerekmektedir. Kalp ve damar hastalıklarına yalnızca kalp haftasında değil her vakit değer verilmeli. Yani hastalığa yakalanmadan evvel ve hasta olduktan sonra da bu risk faktörlerine dikkat etmek ve ihtimam göstermek önemlidir.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
